Hasan Cemal: Kürt sorununu çözmek için bir şeyler yapmak istedim
Yeşil Sol Parti’nin 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde milletvekili adayı olan gazeteci Hasan Cemal, adaylık süreci ve seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Daha önce milletvekilliği için adaylık teklifi aldığını söyleyen Cemal, Kürt sorununun çözümü için sorumluluk almak amacıyla adaylık teklifini kabul ettiğini söyledi.
Artı Gerçek’ten Esra Çiftçi’nin sorularını yanıtlayan Cemal, açılış konuşmasında seçilmesi halinde TBMM’nin siyasi tutuklular için af talebinde bulunacağını söyledi. Kürt sorununun analizi için Cemal, “Çıkış noktası Erdoğan’dan kurtulmak ve Kürt sorununu Meclis çatısı altına almaktır” dedi.
‘BULDAN TEKLİF ETTİ, KABUL ETMEDİM’
İşte röportajın bir kısmı:
Bugüne kadar birçok siyasi partiden milletvekili adaylığı için teklif aldınız. Tekrar siyasete atılmanız için teklifler geldi. Neden bugün siyasete girmeye karar verdiniz?
91 yılında Erdal İnönü SHP Genel Başkanı iken bana milletvekili adaylığı teklif etti. O zaman kabul etmemiştim. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan bugün adaylık teklifinde bulundu. İlk başta tereddüt ettim, ısrar etti. Uygun bir şekilde kabul etmedim. Daha sonra yurda gelip eşimle paylaştım, eşim de benim gibi düşünür, hatta kabul etmediğime sevinir diye düşündüm ama bu kadar olmadı. Aksine, “Bunca zamandır Kürt meselesiyle uğraşıyorsunuz, kitap yazıyorsunuz. Türkiye ilginç bir döneme giriyor, bu dönemde siyasetin içinde yer almalısın, sorumluluk almalısın’ dedi. Ben de elimi taşın altına koymaya karar verdim. Kürt sorununun genel analizi için bir şeyler denemek ve yapmak istedim. Türkiye’de barış, demokrasi, adalet ve özgürlük için gazetecilik gömleğimi bir kenara astım.
“SİYASİ AF OLMADAN BARIŞ KAPISINI AÇMAK ZORDUR”
Meclise girdiğinizde muhtemelen meclisi ilk açan milletvekili olacaksınız. Ne tür bir konuşma yapmayı düşünüyorsun?
İlk olarak, aşırıya kaçmayın. Özgür olduğum için orada beni kimse engellemiyor, süre vermiyor, süreyi belirlemek bana düşüyor. Konuşmam istediğim içerikte olabilir ama suistimal edilmemeli. İstediğim demokrasi, barış, adalet, özgürlük, eşitlik ve aynı zamanda tutukluların, özellikle de siyasi tutukluların serbest bırakılması için genel bir af çağrısı yapmaktır. Çünkü siyasi af olmadan Türkiye’de toplumsal ve siyasi barışın kapılarını aralamak zor. Gerek içeride gerekse dışarıda sürgünde yaşayanların geri dönmesini sağlamak gerekiyor.
İkincisi, sosyal ve siyasi uzlaşmaya davet etmek. Türkiye’de siyaset hep meclis çatısı altında siyasi rakiplerine karşı çekişmeli ve düşmanca yürütüldü, artık bundan vazgeçilmesi gerekiyor. Tahlil ve barış düşmanca bir siyasetten çıkmadı, Türkiye ana meselesini çözemedi. Düşmanlık siyasetini, kutuplaştırma siyasetini terk edip uzlaşma kültürü, uzlaşma geleneği yaratmamız gerekiyor. Türkiye her alanda krizler ülkesi haline geldi. Bu krizlerin ülkesi haline gelen Türkiye’de sadece Kürt sorunu değil, hukuk sorunu, adalet sorunu, özgürlük sorunu var. Bu yüzden hapsedilen çok insan var. Bir emanetçi sorunu var. Halk oy verir, liderini seçer, sen onları içeri atarsın. Bir an önce onlardan kurtulmalısın.
‘KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜN BAŞLANGIÇ BAŞI ERDOĞAN’DAN GİTMEKTİR’
Yeni dönemde Kürt sorununun demokratik analizi için nasıl bir yol haritasına ihtiyaç var?
Herkes Kürt meselesinin tahlilini konuşmaya başladı ama nasıl? Çıkış noktası Erdoğan’dan kurtulmak ve Kürt meselesini Meclis çatısı altına almaktır. Bu konuyu masaya yatırdıktan sonra, Kürt sorununun parlamento çatısı altında millet ittifakı, emek özgürlük ittifakı ve diğer partilerin katılımıyla çözülmesi için gerekenin yapılması gerekmektedir. Problemin zor ve kolay yanlarını sıralamak ve kolay olandan başlamak gerekir. Çünkü 100 yıllık bir sorunu bir anda çözemezsiniz. Önceliklerle başlamalısın. Meclis içi var, Meclis dışı var. Dikkatli ve sakin bir şekilde yapılmalıdır. Uzlaşma ruhunu oluşturmak ve o uzlaşma ruhuyla analiz etmek gerekir. Geçmişin tecrübesi de bize bunu gösteriyor.
TAM GÖRÜŞME